“DİLİN ALTIDAKİ BAKLA”

 

Eski İstanbul ‘da bir mahallede, dürüst, namuslu ve mert bir kabadayı varmış. Lakin ağzı çok bozukmuş.    Mahallenin imamı, çok sevdiği gence bu huydan vazgeçmesi için bir tavsiyede bulunmuş;

“Dilinin altına bir bakla yerleştirmesini ve sövme ihtiyacını duyunca bunu hatırlamasını istemiş. Bu tavsiye işe yaramış; kabadayı sövmeyi bırakmış.

 Bir gün imamla kabadayı mahallede yürürken, evlerin birinden çıkan musibet kadın, hoca efendiyi durdurmuş ‘bir arzuhalim var’ diye. 

Bir süre beklettikten sonra,“tamam gidebilirsiniz” demiş. Meğer kadına, gurk olan tavuğu bir sarıklıya gösterirse iyi civcivin çıkacağını söylemiş. Bunun üzerine küplere binen hoca efendi, kabadayıya dönerek “çıkar oğlum, şu ağzındaki baklayı!..” demiş.

               Bizlerse ne zaman tutabileceğiz o baklayı…!